23. Gün: Evrenin Hediyelerini Özgürce Kabul Etmek:
Bugün sizi hak ettiğiniz zenginlikten alıkoyan, zenginlik bilincinin çok önemli bir yönünü ele alacağız: minnetle kabul edebilme.
Bu zenginlik programını 3 haftadır takip ediyorsunuz. Eğer bu işi düzgün yaptıysam bu süreci beklediğinizden daha çok sevdiğinizi düşünüyorum. Size otuz gün içinde beklediğiniz zenginliğe kavuşacağınızı iddia ettim.
Diğer bir yandan eğer bu programı özenle takip ettiyseniz ve hala yaşamınızda fiziksel etkilerini görmediyseniz hala bazı psikolojik engelleri aşamadınız demektir. Panik olmayın bunları da aşacağız “bunları kendi başına aş” deyip sizi yalnız bırakmayacağım.
Bu bizim toplumumuzda en yaygın yoksunluk nedenidir. Tamamen özgür olmak bireyselleşmek diye bize dayatmak düşünceleri devamlı absorbladığımızdan her bir şeyle kendi başımıza baş etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Eğer birilerinden yardım alırsak ya da para biz çok çalışmadan gelirse kendimizi suçlu ya da yetersiz hissediyoruz. Bu düşünceler zenginliği çekmeyecektir.
Şunu idrak edin bu dünyaya hayatta kalmak için herkesten izole bir şekilde boğuşmaya gelmediniz. Bizim takıntımız kendimizi izole etme inadımızı körükleyerek dünyanın geri kalanını umursamaz görünmektir.
Gerçekte ise siz tamamen çevrenizdeki dünyaya ve çevrenizdeki insanlara bağlısınız. Tek başınıza beslenemez ve korunamazsınız.
Gerçekten mutlu olmak için hayatta kalabilmek için devamlı dış dünyadan hayatınıza yardım aldığınızın farkında olmalı ve size gelen her şeyi sevgiyle kabul etmelisiniz. Böyle hissederek kendinizi daha çok varlığa ve zenginliğe açmış olursunuz yaşamınız ve mutluluğunuz için önemli oldukları için diğer insanları kabul etmeye ve sevmeye daha elverişli bir ruh haliniz olur.
Beş dakikanızı aşağıdaki sözlerin doğruluğunu hissetmeye ayırın;
İNSANLARIN BANA TEKLİF ETTİĞİ HER TÜRLÜ HEDİYE VE DESTEĞİ ŞÜKRANLA KABUL EDİYORUM VE BENDE YAPABİLDİĞİM HERKESE MUTLULUKLA HEDİYELER VE YARDIM SUNUYORUM. ŞU ANDAN İTİBAREN EVRENİN BANA SUNDUĞU HER TÜRLÜ HEDİYEYİ ŞÜKRANLA KABUL EDİYORUM. ŞÜKÜRLER OLSUN, TEŞEKKÜR EDERİM.
Günün Egzersizi:
Size en son teklif edilen yardımı hatırlamaya çalışın.
Bunu özgürce ve hoş bir şekilde kabul ettiniz mi?
Yoksa teklifi reddettiniz mi?
Yoksa karşılığını ödemeye mi çalıştınız?
Ya da kabul ettiğiniz için kendinizi suçlumu hissettiniz?
** bu çalışmayı burada bizlerle paylaşırsanız çok mutlu olurum arkadaşlar..
Bu davranışınız size kabul etme konusundaki tavrınız hakkında pek çok bilgi verir. Şu andan itibaren evrenin size sunduğu hediyeleri hangi formda olursa olsun serbestçe kabul etmeye karar verin.
Sözü:
"Hepimiz kendi kaderimizden çok bir başkasının kaderi üstünde etkili oluyoruz, ne garip değil mi, bazen düşünüyorum da, başkalarının müdahale edemediği bir hayatı ve kaderi yaşayabilseydik herhalde hepimizin hayat hikayesi çok değişik olurdu ama ne yazık ki bu mümkün değil, Yaradan sanki hepimizi birbirimize bağlamış, birimiz kıpırdayınca hepimiz kıpırdıyoruz."
Ahmet Altan / İsyan Günlerinde Aşk
Bugün sizi hak ettiğiniz zenginlikten alıkoyan, zenginlik bilincinin çok önemli bir yönünü ele alacağız: minnetle kabul edebilme.
Bu zenginlik programını 3 haftadır takip ediyorsunuz. Eğer bu işi düzgün yaptıysam bu süreci beklediğinizden daha çok sevdiğinizi düşünüyorum. Size otuz gün içinde beklediğiniz zenginliğe kavuşacağınızı iddia ettim.
Diğer bir yandan eğer bu programı özenle takip ettiyseniz ve hala yaşamınızda fiziksel etkilerini görmediyseniz hala bazı psikolojik engelleri aşamadınız demektir. Panik olmayın bunları da aşacağız “bunları kendi başına aş” deyip sizi yalnız bırakmayacağım.
Bu bizim toplumumuzda en yaygın yoksunluk nedenidir. Tamamen özgür olmak bireyselleşmek diye bize dayatmak düşünceleri devamlı absorbladığımızdan her bir şeyle kendi başımıza baş etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Eğer birilerinden yardım alırsak ya da para biz çok çalışmadan gelirse kendimizi suçlu ya da yetersiz hissediyoruz. Bu düşünceler zenginliği çekmeyecektir.
Şunu idrak edin bu dünyaya hayatta kalmak için herkesten izole bir şekilde boğuşmaya gelmediniz. Bizim takıntımız kendimizi izole etme inadımızı körükleyerek dünyanın geri kalanını umursamaz görünmektir.
Gerçekte ise siz tamamen çevrenizdeki dünyaya ve çevrenizdeki insanlara bağlısınız. Tek başınıza beslenemez ve korunamazsınız.
Gerçekten mutlu olmak için hayatta kalabilmek için devamlı dış dünyadan hayatınıza yardım aldığınızın farkında olmalı ve size gelen her şeyi sevgiyle kabul etmelisiniz. Böyle hissederek kendinizi daha çok varlığa ve zenginliğe açmış olursunuz yaşamınız ve mutluluğunuz için önemli oldukları için diğer insanları kabul etmeye ve sevmeye daha elverişli bir ruh haliniz olur.
Beş dakikanızı aşağıdaki sözlerin doğruluğunu hissetmeye ayırın;
İNSANLARIN BANA TEKLİF ETTİĞİ HER TÜRLÜ HEDİYE VE DESTEĞİ ŞÜKRANLA KABUL EDİYORUM VE BENDE YAPABİLDİĞİM HERKESE MUTLULUKLA HEDİYELER VE YARDIM SUNUYORUM. ŞU ANDAN İTİBAREN EVRENİN BANA SUNDUĞU HER TÜRLÜ HEDİYEYİ ŞÜKRANLA KABUL EDİYORUM. ŞÜKÜRLER OLSUN, TEŞEKKÜR EDERİM.
Günün Egzersizi:
Size en son teklif edilen yardımı hatırlamaya çalışın.
Bunu özgürce ve hoş bir şekilde kabul ettiniz mi?
Yoksa teklifi reddettiniz mi?
Yoksa karşılığını ödemeye mi çalıştınız?
Ya da kabul ettiğiniz için kendinizi suçlumu hissettiniz?
** bu çalışmayı burada bizlerle paylaşırsanız çok mutlu olurum arkadaşlar..
Bu davranışınız size kabul etme konusundaki tavrınız hakkında pek çok bilgi verir. Şu andan itibaren evrenin size sunduğu hediyeleri hangi formda olursa olsun serbestçe kabul etmeye karar verin.
Sözü:
"Hepimiz kendi kaderimizden çok bir başkasının kaderi üstünde etkili oluyoruz, ne garip değil mi, bazen düşünüyorum da, başkalarının müdahale edemediği bir hayatı ve kaderi yaşayabilseydik herhalde hepimizin hayat hikayesi çok değişik olurdu ama ne yazık ki bu mümkün değil, Yaradan sanki hepimizi birbirimize bağlamış, birimiz kıpırdayınca hepimiz kıpırdıyoruz."
Ahmet Altan / İsyan Günlerinde Aşk
Yorumlar
Yorum Gönder